HUZUR EVİNDE ORADA ÇOK RAHAT EDERMİŞİM
Bir an çocuklarımın ufakken parklarda nasıl oynadığını hatırladım. O vakitler her şey ne kadar güzeldi. Anneleri olarak onların kahkahalarını dinlemek, koşmalarını izlemek bana huzur verirdi. O an gözlerim doldu, hafif bir yel yüzüme vurdu, ama içimde derin bir yalnızlık vardı. O sırada yanıma birisi oturdu. Nurten Hanım, buranın sakinlerinden biri. Sessizce yanıma oturmuş, beni izliyordu. “Bugün canın sıkılmış gibi,” dedi yumUşak bir sesle. Ona döndüm, hafifçe gülümsedim. “Çocukları bekliyorum,” dedim, “belki bugün gelirler.” Nurten Hanım derin bir soluk aldı. “Buraların bu tür olduğunu kimse bize söylememişti, değil mi? Hep bekleriz ama yaşam hep bizi bekletir.” dedi, sanki senesinin getirdiği bir bilgelikle. Gözlerim doldu, ama ağlamadım. Çünkü bundan sonra gözyaşlarım bile boş geliyordu. O an içimden bir şey koptu. Belki de geri dönmeyecekti kimse. Beklemekle geride bıraktığımız ömrüm, şimdi bekleyerek son bulacaktı. Ama gene de beklemekten vazgeçemedim. Beklemek, umudun son kırıntısıydı belki de. Tek yapabildiğim, her sabah gözümü açtığımda gene o kapıya bakmaktı. Ve bir gün, belki de… Devamını okumak için Lütfen sonraki sayfaya geçiniz..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Şiir Dostları