BİR DİLENCİ KIZ
Akşam Barış eve gidiyor, İpek onu kapıda okuyor. Evde temizlik yapmış, yemek hazırlamıştı. Barış, İpek'in rüyalarını ve ayrıntılarının anlaşılması başladı. İpek, 6 yıldan beri rüyalarında kötü olaylar görülüyordu. Mahallesinde ona “lanetli çocuk” demişlerdi. Barış ona "Bu bir lanet değil, yetenek. Ve bu yetenek hayatı kurtardı" dedi.
Gece geç saatlerde İpek'in çığlığıyla Barış ortaya çıktı. Yalıya ait adamlar saldırıyordu. Barış, İpek'i alıp gizli bir iskeleye kaçtı. Küçük bir tekneyle Boğaz'ın oluşumlarında genişler. Barış kardeşi Serhan'a ulaşmaya çalıştı. Serhan, 10 yıl önce şirketten ayrılmış, ortadan kaybolmuştu. Şimdi ise Barış'a yardım etmek istiyordu.
Şafak zamanı, İstanbul'un büyüyen bir dağ evinde buluştular. Serhan, Barış'a Akdeniz Teknoloji'nin Yıldız projesinin kodlarını çalmak istediğini, Esin'in ise bir hain olduğunu anlattı. Serhan, bir dönem rakip şirket için çalışıyordu ama daha sonra çift kişilik ajanlık yapmaya başlamıştı. İpek, Serhan'ın doğruyu söylediğini gözlerinden anlaşıldı.
Bir gece, İpek yine kabusla ortaya çıkıyor. Boğaziçi Teknoloji'nin en üstteki kasada kırmızı dosyalar çalınıyordu. Esin öldürülmüştü. Barış, güvenlik müdürünü aradı. gerçekte kasadaki dosyalar yoktu ve Esin ölü bulunmuştu. Polis, Barış ve Serhan'ı suçlu ilan etti. İpek, “Onların karşısına çıkmalıyız, saklanarak değil, yüzleşerek kazanacağız” dedi.
Üçü, Akdeniz Teknoloji'nin evine gizlice girdiler. Serhan, eski bir yasadışı hacker olarak güvenlik sistemlerini devre dışı bıraktı. 32. kattaki toplantı salonuna ulaştılar. Ahmet Korkmaz, Barış'ı suçlamaya çalıştı ama Serhan'ın gizli kayıt cihazı sayesinde Ahmet'in gerçek yüzü ortaya çıktı. Polisler içeri daldı, Ahmet kelepçelendi. İpek, Ahmet'in gözlerine bakarak “Rüyamda gördüm, uzun yıllar hapiste kalacaksın” dedi.
Barış ve Serhan, Yıldız projesinin kodlarını kurtarmıştı. İpek'in rüyaları ve kodları sayesinde, çarpıcı gerçek bilgileri kimsenin eline geçmemişti. Barış, İpek'i evlat edinmeye karar verdi. Boğaziçi Teknoloji'nin yeni etik olarak Serhan oldu. Yıldız projesi artık insanlığın kullanımına sunuldu.
Aylar geçti. İpek'in rüyaları, Başak adıyla bir yapay zekanın doğuşunu müjdeledi. Başak, İpek'in rüyalarındaki kodlar ve sembollerle programlandı. Aktivasyon günü geldiğinde Başak İpek'i tanıdı. "Sen benim yaratıcılığımsın.Rüyalarında beni gördün ve bu iki adama beni yaratları için ilham verdin" dedi.
Başak, şirketin güvenlik duvarında bir açık buldu. Akdeniz Teknoloji eski sistemlerde sızıntıya neden oluyor. Başak, kendini korudu ve saldırganların birimlerini tespit etti. Artık sadece bir yapay zeka değil, gerçek bir koruyucu melekti.
Bir yıl sonra İpek'in 15. yaşına gelmesiyle Barış onu resmen evlat edindi. Serhan, ona antik bir kolye hediye etti. İpek, kolyede eski sembolleri okşarken, geçmişe dair bir vizyon gördü: Başak'ın insan formülü, mavi elbiseli bir kadın, kadim bir tapınakta ona gülümsüyordu. Başak, "Belki ben kadim bir bilincin modern tezahürüyüm" dedi. Devamını okumak için Litfen sonraki sayfaya geçiniz..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Şiir Dostları